Sözlük (Glossar)

Bu bilgilendirmede kullanılan terimleri içeren tefsirli sözlük

A B C D E F G H I K L M N O P R S T U V W Y Z    all  

sara nöbeti
Bazı sinir hücrelerinin bir hastalık şeklinde kontrolsüz olarak beyinde boşalmaları ve komşu hücrelere sıçramaları. Tek bir yere odaklı (fokal) veya bütün vücudu kapsayan kramp nöbetleri arasında bir fark gözetilmektedir. Fokal kramp nöbetleri beynin yalnız belirli bir kesimini etkilerler. Semptomları beyinde oluştukları yerlere göre değişik bir görünüm arz eder, örneğin vücudun tek bir yanının, tek bir kolun veya bacağın krampa tutulması kasılması şeklinde. Buna karşın genel sinir boşalmaları beynin birçok bölgesini birden kapsar ve örneğin vücudun birçok organının krampa tutularak titremesine, kasılmasına veya bilincin aniden kaybedilmesine sebep olabilir.

sarkom
kemik, kıkırdak, tendon, kas, yağ gibi dejenere olmuş sinir, bağ veya destek dokusundan kaynaklanan ve bunları etkileyen kötü huylu tümör; daha ayrıntılı tanımlama köken aldığı dokuya göre yapılır: rabdomyosarkom çizgili kas sisteminin kötü huylu bir tümörüdür, osteosarkom kemik oluşturan dokunun kötü huylu bir tümörüdür.
References: osteosarkom - rabdomiyosarkom

savunma mekanizması syn. savunma sistemi, savunma
Vücudun hastalık etkenlerini veya vücut için yabancı maddeleri (antijenleri) bağışıklık sistemi aracılığıyla, antikorlar ve savunma hücreleri yardımıyla (örneğin sitotoksik T-lenfositler) savunabilme özelliği
References: bağışıklık sistemi bozukluğu - T-lenfositler - antikor

sedimentasyon syn. eritrosit çökme hızı; kırmızı kan hücrelerinin çökme hızı
Özel dik bir ölçüm pipeti (tüpü) içinde kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) bir saat içinde ne kadar çöktüğünün tespiti için kullanılan bir yöntemdir. Yüksek değerler örneğin vücuttaki bir iltahabi olayı işaret edebilir. Çeşitli hastalıklarda eritrosit sedimantasyon hızı normale göre yüksek veya düşük olabilir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Kötü huylu hastalıklarda (özellikle metastaz meydana gelmişse) ve kan hastalıklarında (örneğin lösemiler veya anemiler) eritrosit sedimantasyon hızı yükselmiş olabilir.
References: lösemi - anemi

sempatik sinir sistemi
Vejetatif (otonom) sinir sisteminin bir parçasıdır ve aynı zamanda parasempatik sinir sisteminin (parasempatikus) karşıtıdır. Sempatikusun görevi, zorlanma ve stres durumlarına uygun davranışı ve reaksiyonu sağlamaktır. Sempatikusun uyarılması tansiyonun yükselmesine, nabzın hızlanmasına ve bunun yanısıra da solunumun hızlanmasına yol açar. Aynı zamanda göz bebekleri büyür ve terleme artar. Buna parelel olarak mide ve barsakların ve çeşitli vücut bezlerinin fonksiyonu yavaşlatılır.

semptom
hastalık belirtisi

shunt syn. sant
ingilizceden alınmış bir kelimedir ve gene olarak bağlantı anlamını taşımaktadır. Tıbbın bir çok değişik alanında terim olarak kullanılır, sıklıkla iki organ sistemi arasında cerrahi yolla meydana getirilen her türlü bağlantı için kullanılır. Ayrıca atar ve toplar damarlar arası meydana gelen bir bağlantı (örneğin doğuştan gelen bazı kalp bozukluklarında) da arteriyovenöz şant olarak isimlendirilir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Örneğin beyin tümörüne bağlı olarak beyin omurilik sıvısının akışının en-gellenmesi sonucu ortaya çıkan su kafa (hidrosefali) tedavisinde de kullanılır.

Shwachman-Diamond sendromu (Abrev.: SDS)
Kemik iliği ve pankreas işlev bozukluğunun yanı sıra büyüme sorunlarıyla seyreden çok nadir görülen kalıtsal bir hastalıktır; lösemi veya miyelodisplastik sendrom (MDS) gelişme riski yüksektir. Kemik iliğinin işlev bozukluğu esas olarak beyaz kan hücrelerinin eksikliği ile ilişkilidir ve bu nedenle enfeksiyonlara karşı artan ve bazen hayatı tehdit eden bir eğilime neden olabilir. Bazı hastalarda kırmızı kan hücrelerinin ve/veya trombositlerin oluşumu da azalır, bu da anemiye veya kanama eğiliminin artmasına neden olur.
References: lösemi - anemi - enfeksiyon - kemik iliği - trombositler - bakteriler

sinir dokuları
sinir sistemi dokusudur; nöron diye adlandırılan sinir hücrelerinden ve özel bir bağ dokusu türünden glia hücrelerinden oluşur.
References: sinir sistemi - sinir hücreleri

sinir hücreleri
Sinir hücreleri insan ve diğer ileri derecede gelişmiş canlıların sinir sistemlerini oluşturan yapı taşlarıdır. Bunların esas görevi organizmada mesaj iletişimidir. Bu iletişim sinyallerin aktarımı, alımı ve işlenmesi şeklinde gerçekleşir. Sinir hücreleri kökleri ve sinapsları ile bir ağ oluştururlar. Bu ağ tabakası önemli sinyalleri iletirken önemsizlerini bastırır.

sinir sistemi
Sinir sisteminin tamamı. Sinir sisteminin en önemli fonksiyonları algılama, algılananın integrasyonu, düşünme, hissetme ve uygun davranış modelinin oluşturulmasıdır. Sinir sistemini çeşitli şekillerde sınıflamak mümkündür: 1. Merkezi ve periferik sinir sistemi 2.hem merkezi hem periferik sinir sistemi somatik ve vegatatif sistem olarak da ayrılır.

sintigrafi
Radyoaktif işaretlenmiş maddelerin zerkedilmesi yardımıyla iç organların veya dokuların içini görüntüleyen ve bunların fonksiyonlarını yani aktivitelerini görülebilir hale getiren bir nükleer tıp muayene yöntemidir; görüntüleme örneğin bir röntgen filmi üzerinde gerçekleşebilir. Bu suretle elde edilen siyah beyaz resimlerin kaydedilip incelenebilir hale getirilmesine sintigram denir. Muayene edilecek organa ve zerkedilecek kimyasal maddeye bağlı olarak değişik sintigrafi çeşitleri bulunmaktadır.

SIOP
Çocuk ve Gençlerde Kanser Hastalıkları Uluslararası Uzmanlar Birliği. SIOP kısaltması şu Fransızca "Société Internationale d’Oncologie Pédiatrique" veya İngilizce "International Society of Paediatric Oncology" terimlerinin baş harflerinden oluşmaktadır.

sistemik
vücudun tümünü kapsayan

sitogenetik
Hücre çekirdeğinde bulunan kromozomların sayısı ve yapısı ile ilgili olarak; hücre çekirdeğinde bulunan kromozomların sayısı ve yapısını inceleyen uzmanlık alanı; kan, yayma veya doku örnekleri gibi hücrelerin mikroskobik incelemesini içerir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Sitogenetik, kanser tedavisinin ilk tanısında ve takibinde önemli bir rol oynar. İnsan genetik materyalindeki (genom) değişiklikleri saptamak için yapılan incelemeleri içerir ve diğer inceleme yöntemleriyle birlikte bir hastalığın ve alt tiplerinin doğru bir şekilde tanılanmasına olanak sağlar. Bu nedenle tedavinin planlanması ve hastalığın seyrinin (prognozunun) değerlendirilmesi için önemlidir.
References: kromozom - mikroskop - hücre - genetik - prognoz

sitolojik
Hücre yapısı ve fonksiyonları ile ilgili.

sitomorfolojik
Hücrelerin yapısı ve şekli ile ilgili (mikroskop altında incelemede)

sitopeni
Kandaki hücre sayısının azalması; sitopeni bir, iki veya üç hematopoetik, yani kan yapıcı hücre serisinin azalmasını (monositopeni, bisitopeni, pansitopeni) veya belirli bir hücre tipinin, örneğin kırmızı kan hücrelerinin (eritrositopeni), kan pulcukların (trombositopeni) veya beyaz kan hücrelerinin (lökositopeni, lökopeni) azalmasını tanımlayabilir.
References: trombositopeni - lökopeni

sitoredüktif
Sito, hücre ile ilgili anlamındadır; redüktif ise, azaltıcı anlamındadır; dolayısıyla sitoredüktif, hücre sayısını azaltıcı anlamında bir sözcüktür.

sitostatik
Hücre büyümesini önleyici ilaçlar; sitostatik ilaçlar, çok çeşitli türdeki hücrelerin metabolizmasına etki ederek bu hücrelerin ya ortadan kaybolmasına ya da çoğalmasına neden olurlar. Özellikle hızlı çoğalan hücreler sitostatik ilaçlardan daha çok etkilenirler.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Kanser hücreleri çok hızlı bölünme kapasiteleri ve bozulmuş hücre büyüme kontrol mekanizmaları nedeni ile kemoterapide kullanılan çeşitli sitostatik ilaçlar ile başarılı bir şekilde yok edilebilirler. Kanser hastalıklarının tedavisinde sitostatik ilaçlar kullanılarak uygulanan kemoterapi, ışın tedavisi ve cerrahi tedavinin yanında çok önemli bir tedavi yöntemidir.

solid
solid, dayanıklı

solid tümör
vücudun kendi dokusundan veya çeşitli iç organlardan köken alan iyi veya kötü huylu solid yapılar. Sadece kötü huylu olanları kanser olarak nitelendirilir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Kan yapıcı sistemden veya lenfatik sistemden köken almayan tüm tüm kanserler solid tümör olarak adlandırılır. Kann yapıcı sistemden veya lenfatik sistemden köken alan kanserler sistemik kanserlerdir. Çocukluk çağında en sık görülen solid tümörler sıklık sırasına göre beyin tümörleri, nöroblastom ve yumuşak doku sarkomlarıdır.

stereotaktik
Vücudun belirli bir yerine veya bölgesine görüntüleme metodları (örneğin bilgisayar tomografisi, nüklüer spin tomografisi) yardımıyla ve bilgisayar destekli olarak ulaşılabilmesi. Stereotaktik uygulama örneğin bir numune almak veya tedavi amacıyla gerçekleştirilir.

su çiçeği
sıklıkla çocukluk çağında görülen, varisella zoster virüsü tarafından meydana gelen bir infeksiyon hastalığıdır. Ateş ve kaşıntılı cilt lezyonları (özellikle yüz, saçlı deri ve gövdede) ile karakterizedir. İnfeksiyon sonrası hayat boyu süren bağışıklık meydana gelir. Ancak virüs vüzutta saklı kalabilir ve yaşamın başka bir döneminde (örneğin bağışıklık sisteminin zayıfladığı bir dönemde) zonaya sebep olabilir.

su kafası
Su kafası terimi, hidrosefali anlamına gelir. Beyindeki ventrikel (ventrikül) denilen sıvı toplanma karıncıklarının çeşitli sebeplerden dolayı genişlemesiyle oluşmaktadır.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Beyin omurilik sıvısının (likör) akışının önlendiği durumlarda, örneğin küçük beyinde medulloblastom olması durumunda, tıkanma hidrosefalisi (hydrocephalus internus occlusus) meydana gelebilir. Bu durumda geçici veya kalıcı olarak bir drenaj uygulaması (beyin omurilik sıvısının akışının sağlanması) gereklidir.