Sözlük (Glossar)
Bu bilgilendirmede kullanılan terimleri içeren tefsirli sözlük
laktat dehidrojenaz
Tüm hücre ve organlarda metabolik bir sürecin (laktik asit fermantasyonu) parçası olarak rol oynayan ve kanda da saptanabilen bir enzim; kandaki artmış LDH değeri vücuttaki hücre hasarını gösterebilir ve (diğer şeylerin yanı sıra) birçok iyi huylu ve kötü huylu hastalık veya yaralanmada da ortaya çıkabilir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: LDH, kötü huylu bir tümörden şüphelenildiğinde veya tümör saptandıktan sonra izleme ve takip amaçlı (ek) bir belirteç olarak kullanılabilir.
References: tümör belirteçleri
- enzim
- tümör
laparoskopi
Karnın görüntülenmesi işlemidir. Narkoz altında basit bir cerrahi müdahaleyle karın örtüsü açılır ve özel bir endoskopla karın boşluğuna girilir; bu suretle karnın içeriden görüntülenmesi gerçekleştirilir.
laparotomi
Karın boşluğunun ameliyatla açılması.
lazer ışını
tek dalga boyundan meydana gelen, net bir şekilde odaklanmış, çok yüksek enerjili ışık; dokuya isabet ettiğinde enerji ısı olarak açığa çıkar. Bu nedenle lazerler dokuyu hassas bir şekilde ısıtmak, eritmek veya kesmek için kullanılabilir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Tek dalga boyundan meydana gelen, net bir şekilde odaklanmış, çok yüksek enerjili ışık. Dokuya isabet ettiğinde enerji ısı olarak açığa çıkar; bu nedenle lazerler dokuyu hassas bir şekilde ısıtmak, eritmek veya kesmek için kullanılabilir. Lazerler örneğin akciğer bölgesindeki boşluklu organların veya damarların tümöre bağlı daralmalarını genişletmek veya tümörleri yok etmek için kullanılır (bkz. örneğin retinoblastomda lazer koagülasyonu).
References: lazer koagülasyon
- lazer tedavisi
- retinoblastom
- tümör
lazer tedavisi
syn. lazer koagülasyon
lazer ışını yardımıyla meydana getirilen yüksek ısıyla dokuların yakılıp eritilmesi. Bu yöntem örneğin doku parçalarının alınmasında ve imhasında ve damarların kaynak edilmesinde (skleroterapi) uygulanır.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: olası (lokal-bölgesel) tedavi şekli, örneğin retinoblastom için.
lenf düğümleri
Vücudun kendine has korunma sistemine ait küçük organlar; mercimek veya fasülye büyüklüğündeki bu organlar vücudun birçok yerlerinde görülürler. Vücut doku sıvısının (lenf sıvısı) filtreleme istasyonları olarak görev yaparlar; immün (bağışıklık) sisteminin hücrelerini bulundururlar.
lenfanjiyom
genellikle erken çocukluk döneminde ortaya çıkan, lenf damarlarının nadir, iyi huylu tümör hastalığı; en sık boyun ve koltuk altındaki lenf damarları etkilenir. Hasta, tümör cerrahi olarak tamamen çıkarılarak tedavi edilebilir. Alternatif tedavi yöntemleri arasında lazer tedavisi ve çeşitli maddelerle hazırlanan bir bakteri suşunun lenfanjioma birkaç kez enjekte edildiği ilaç tedavisi (skleroterapi, yakma/sertleştirme tedavisi) yer alır. Tedavi, doku ve damarlarda yapay yara oluşumuna ve sertleşmeye neden olur.
References: lazer tedavisi
lenfatik sistem
Lenfatik damarlar, lenfatik damar kökleri, lenfatik boğumlar, lenfatik dokular (bağ dokusu, mukoza ve bezelerdeki lenfositler) ve lenfatik organlar (dalak, genizdeki bademcikler, kemik iliği, timüs bezesi) için kullanılan toplam terimdir.
lenfoblastlar
Lenfositlerin ilkel (kontrolden çıkmış ve habisleşmiş) öncül (genç) hücreleri.
lenfom
Değişik nedenlere bağlı olarak lenf düğümlerinde görülen şişkinliklere verilen isim.
lenfositler
Akyuvar denilen ve vücudun savunmasından, özellikle virüslere karşı korunmasından sorumlu beyaz kan parçacıklarının bir alt grubu. B ve T lenfositler bulunmaktadır. Bunlar kemik iliğinde oluşturulurlar, ama ancak lenfatik doku içerisinde (örneğin lenf boğumlarında, dalakta, timüs bezesinde) tam işlev görecek şekilde olgunlaşırlar. Lenf yollarıyla kana karışırlar ve orada esas görevlerini yerine getirirler.
Li-Fraumeni sendromu
Kalıtsal (ailesel) bir kanser sendromudur, bir aile içinde bir çok kişide çeşitli solid tümörler bulunur. Çocuk ve gençlik çağlarında en sık böbreküstü bezi, yumuşak doku tümörleri, lösemiler ve merkezi sinir sistemi tümörleri görülürken, erişkin dönemde kemik tümörleri (osteosarkomlar), mem kanseri, ve akciğer kanserleri görülür. Sıklıkla tümör baskılayıcı genin (TP 53- protein p 53) mutasyonu (değişime uğraması) söz konusudur.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanından örnekler: Li-Fraumeni sendromu olan hastalarda yüksek ve düşük dereceli gliomlara ve medulloblastom hastalığına yakalanma riski yüksektir.
References: lösemi
- merkezi sinir sistemi
- gliom
- mutasyon
- kansere yatkınlık yaratan sendromlar
- medulloblastom
likör
syn. beyin omurilik sıvısı
Sıvı; bu terim daha çok beyin ventrikülleri hücreleri tarafından oluşturulan beyin omurilik sıvısı anlamında kullanılır. Likör sıvısı, beyni ve omuriliği içine alır, zedelenmelerden korur ve besin maddeleriyle besler.
lökopeni
kandaki beyaz küre sayısının normalin altında olması
lökositler
Akyuvar denilen beyaz kan parçacıkları. Vücudun immün sisteminin bir hücresi olarak hastalık unsurlarından korunma ve enfeksiyonlarla mücadeleden sorumludurlar. Lökositler bunun yanısıra parçalanan vücut hücrelerinin artıklarını bertaraf eder. Lökositlerin arasında % 60-70 oranında granulositler, % 20-30 oranında lenfositler ve % 2-6 oranında monositler bulunmaktadır. Bunların hepsi tabii ki kan içerisindedir. Lökositler özellikle kemik iliğinde oluşturulurlar. Bu işleme lökopoez denir.
References: monositler
- enfeksiyon
lomber ponksiyon
syn. lumbal ponksiyon
Bel kemiğindeki omurga kanalına bir iğneyle girilip beyin omurilik sıvısından (likör) örnek numune alınması işlemidir; örneğin kötü huylu hücre bulunup bulunmadığını araştırmak için, veya lumbal kanal içerisine intratekal tedavi çerçevesinde ilaçların zerk edilmesi amacıyla veya basınç düşürülmesi hedefiyle uygulanan bir tedavi şeklidir.
lösemi
Vücudun kan oluşturma sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır ve çocuk ve gençlerde en sık rastlanan kanser türüdür (takriben % 33). Kötü huylu hücrelerinin oluştukları yerlere göre lenfoblastik veya miyeloid lösemi diye bir ayrım yapılır. Lösemiler çocuk ve gençlerde çoğunlukla akut seyrederler (akut lösemi).
Louis-Bar sendromu
kalıtsal bir hastalıktır; belirtilerinden bazıları özellikle şunlardır: Merkezi sinir sisteminde (MSS) dejenerasyon, immün sisteminde etkilenme (immün bozuklukları), daha yüksek kanser riski, göz damarlarında ve vücut yüzeyindeki (ciltteki) kılcal damarlarda genişleme (telangiektasia). Merkezi sinir sisteminin dejenerasyonu çeşitli nörolojik arızalara sebep olur, örneğin hareket bozuklukları (ataksi) ve anormal göz hareketleri gibi. İmmün arızası ise, sıkça tekrarlayan enfeksiyonlara yol açar.
References: merkezi sinir sistemi
- enfeksiyon
- bağışıklık sistemi bozukluğu