Kemik iliğinden numune alınması
yazar: PD Dr. med. Gesche Tallen, erstellt am: 2009/10/29, editör: Maria Yiallouros, Yayın İzni: Prof. Dr. med. Dr. h. c. Günter. Henze, türk tercüman: Sait Kont, Last modification: 2016/10/12
Bir hastalığın diyagnozu için kemik iliğinin muayenesi gerekliyse bir kemik numunesi alınır. Bu durum özellikle ilk teşhis veya hastalık seyrini gözlemek amacıyla lösemi ve lenfom hastalıklarında söz konusudur. Değişik türden solid tümör hastalıklarında kemik iliği muayenesi, hastalık evresinin tesbitine (hastalık evresi tesbiti) yarar..
Kemik iliği, bir kemik iliği ponksiyonu yoluyla veya daha ender olarak kemik iliği biyopsisi yoluyla alınabilir. Aşağıda bu iki yöntemle ilgili kısa bilgiler sunulmaktadır.
Kemik iliği ponksiyonu
Kemik iliği aspirasyonu diye de adlandırılan kemik iliği ponksiyonunda doktor hastanın arka kalça kemiğinden küçük bir miktar kemik iliği numunesi alır. O bölgede kemik iliği cildin hemen altında kolayca ulaşılabilen bir yerdedir. Bu suretle numune alınması önemli bir riske sebep olmadan gerçekleştirilir. Doktor içi boş ince bir iğneyle oradaki kemiğin içine birkaç milimetre girerek birkaç mililitre kemik iliği numunesini emerek alır.
Büyük çocuklarda ponksiyon lokal anestezi uygulanarak gerçekleştirilir. Gereken hallerde ek olarak bir müsekkin verilir (sedimantasyon). Küçük çocuklarda kısa bir süre için narkoz verilmesi uygun olabilir. Bu suretle kemik iliği içeren kanın iğneyle emilmesi esnasında oluşan ağrıların mümkün olduğunca hafif düzeyde tutulması sağlanır.
Bu muayene ambulant olarak gerçekleştirilebilir ve genellikle 15 dakikadan uzun sürmez. Ponksiyondan sonra iğne yerine bir plaster yapıştırılır ve o bölgeye takriben yarım saatlik bir süre için küçük bir kum torbası şeklinde bir ağırlık konur. Bu suretle o bölgede sonradan bir kanama olması önlenir. Bu müdahaleden sonra çocuk ayağa kalkabilir ve dolaşabilir. Genellikle ağrılar olmamaktadır.
Kemik iliği biyopsisi
Bazı ender hallerde kemik yoluyla inceleme için yeterli miktarda kemik iliği numunesi alınması mümkün olmayabilir. Örneğin bir lösemi hastalığında lösemili hücreler sonradan biribirinden ayrılıp muayene edilemeyecek şekilde biribirine yapışabilirler. Böyle durumlarda daha emin bir tanıya varabilmek için kemik iliği biyopsisi metodu uygulanır.
Kemik iliği biyopsisinde doktor içi boş özel bir iğneyle kemiğe girerek takriben 2 santim uzunluğunda bir doku silindiri şeklinde kemik iliği numunesi alır. Bu muayene metodu daima narkoz altında gerçekleştirilir