Kanser nedir?
yazar: PD Dr. med. Gesche Tallen, erstellt 2003/12/11, editör: Maria Yiallouros, Yayın İzni: Prof. Dr. med. Dr. h. c. Günter Henze, Dr. med. Ebru Saribeyoglu, türk tercüman: Sait Kont, Last modification: 2015/04/29
Kanser bir vücut hücresinin dejenere olması ve kontrolsüz olarak çoğalması sonucu oluşan bir hastalıktır. Normal vücut hücrelerinin kendilerine özgü adeta sağlıklı birer yaşam saatleri vardır. Bu saat örneğin hücrenin bölünmesinin, büyümesinin ve olgunlaşmasının ne zaman olacağını ve de hücrenin ne zaman yaşlanacağını ve/veya ne zaman öleceğini ayarlar. Bu sözüm ona saat hücrenin normal yaşam süreçlerini yani hücre döngüsünü ayarlar. İşte bu ayar mekanizması kanserli hücrelerde bozulmuştur.
Teorik olarak her vücut hücresi dejenere olabilir ve bir kanser hücresine dönüşebilir. Bu nedenle hem yetişkinlerde hem de çocuk ve gençlerde birçok değişik kanser hastalığı bulunmaktadır. Hücre tipine, tutulan organa ve tutulan organ sayısına bağlı olarak değişik hastalık tabloları bulunmaktadır. Bu nedenle değişik hastalıkların, türlerine göre farklı şekillerde tedavi edilmeleri gerekir ve iyileşme şansları da birbirlerinden farklıdır. Çocuklarda ve gençlerde görülen bazı kanser hastalıklarında, ilk hücrenin dejenere olmasının, daha çocuk doğmadan anne karnında gerçekleştiği sanılmaktadır.
Önemli bilgi: Avrupa’da 20 yaş altı gençlerde kanser hastalıklarına çok nadir rastlanmaktadır. Çocuk ve gençlerde görülen tüm hastalıkların ancak yüzde biri kanserdir.
Kanser hastalığı bir lösemi ( kan kanseri) veya lenfoma (lenf bezi kanseri) şeklinde ortaya çıkabilir ve bu nedenle vücudun kan oluşturma sistemini (kemik iliği) veya lenf sistemini (örneğin dalak, lenf düğümleri) etkiliyebilir. Bu durumda hastalık vücudun tümünü etkilediğinden, uzmanlar bunları sistem hastalığı (veya sistemik hastalık) diye adlandırırlar.
Öte yandan kanser solid tümör olarak iç organlarda da oluşabilir. Hangi doku türünden meydana geldiğine bağlı olarak böyle kanserler sarkom (dejenere sinir dokusu, bağ dokusu veya örneğin kemik, kıkırdak ve kas gibi destek dokudan meydana gelir) veya karsinom (organ duvarlarında veya bezelerde dejenere hücrelerde meydana gelir) diye adlandırılır. Ayrıca çocuk ve gençlerde sıklıkla blastom olarak adlandırılan embriyonal tümörler de bulunmaktadır. Bu tümörler henüz olgunlaşmamış veya tam olgunlaşmamış (ayrışmamış) hücrelerden dokuların veya organların oluşması sırasında meydana gelmektedirler. Bu nedenle böyle bir tümör dokusu, herhangi bir doku tipine dahil edilememektedir.
Kanser hücreleri, hücre tipine ve doku türüne bağlı olmaksızın çabuk ve kontrolsüz olarak çoğalırlar. Bu çoğalma sırasında sıklıkla sağlıklı organizma için zarar oluşturan hücre bilgilerini kalıtımsal yolla kardeş hücrelere aktarırlar. Böyle hücreler genellikle esas hücre fonksiyonlarını yerine getiremezler. Bunun aksine sağlıklı dokuya girerler ve/veya sağlıklı dokunun yerini alırlar, onun normal fonksiyonlarını olumsuz etkilerler ve sağlıklı dokuyu tahrip ederler.
Ayrıca kanser hücreleri oluştukları yerlerden kan yoluyla ve/veya lenf sistemi üzerinden bütün vücuda taşınabilirler ve taşındıkları yerlerde kardeş hücreler (metastaz) oluşturabilirler. Bu nedenle yeni tanı konmuş bir kanserde klasik tarama yöntemleri ile nadiren gösterilebilen birçok ufacık kardeş hücre kümeleri (mikro metastaz) bulunduğundan hareket etmek gerekir.
İşte bu nedenle kural olarak sadece görünür tümörün tedavi edilmesi yeterli değildir. Tedavinin başından itibaren henüz görünmeyen metastazlar da tedavi edilmelidir yani hastaya sistemik tedavi uygulanmalıdır. Çünkü bir kanser hastalığı hangi hücreden kaynaklanırsa kaynaklansın, hemen hemen her vakada bütün organizmayı ilgilendiren bir hastalık söz konusudur.
İşte bu saldırgan, bütün vücuda zarar veren ve dolayısıyla hayati tehtit eden özelliklerinden dolayı kanser hastalığı, habis yani kötü huylu veya malign bir hastalık olarak tanımlanır.